28 Nisan 2011 Perşembe

Nefes..

Bütün tutunamamışlığıma rağmen eflatun gözlerine
Pembe idi çaldığım renk
Kartelanın içinden
Toprağın kokusu buram buram içimde
Ve gözlerimde şeytan ile tanrının pazarlığı
Bir kübün üzerindeki siyah benekler iken kader
Şeytan’a düşeş.....tanrı’ya hep yek....
Kuruyan boğazımda hırıltılar
Gözlerimde kupkuru yaşlar
Avucumda kısa ve muntazam çizgilerim
Birde düşlerim ki;
Şehrin en ücra köşesinde
Masum bir yüz 12 yaşında
Işıl ışıl gözleri ile bütün karanlığı def eden,
Gümüşi bir su birikintisinde
Küçük parmaklarıyla daireler çizen…
Su aynasında gülücükler saçan..ben!
Bir irkilme bir uyanış ardından ..
Zaman tüm soğukkanlılığı ile perdenin arkasında..
Seri bir katilin tüm inceliklerini kullanarak teli boynuma dolamışken..
İşte tamda o anda..
Ansızın bir çığlık kulaklarımda
Hiç duymadığım ama sanki yıllardır tanıdığım bir haykırış
Bir kahkaha...
Tek gördüğüm küçücük elleri…
Kim mi?..
Sus....Söyleme.....
Kalem bitti.....yeter....!

15 Nisan 2011 Cuma

Balat

Bu blog işlerine girerken de belirtmiştim ki ; tembel ve ehl-i keyif bir adam olarak bu disiplinde devam etmem çok zor …ama yok dinlemediler attılar beni buraya : ) İş güç koşturmaca ve hayatındaki başka önceliklerin işin içine girdiğinde buranın boşlandığı kesin bence..O yğzden bu süreçleri buraya adapte edenleri de takdirle selamlıyorum..Umarım bende bir gün bu işi başaracağım..
Çok yoğun geçen bir iş dönemi , seyahat programları derken bir gün kendime boşluk bulup kendimi Balat’ a attım..Birde tarihe , fotoğrafa kısaca yaşanmışlıklara karşı duyarlı kayınpederimi de yanıma aldım ki keyfime diyecek yoktu. Hatta o kadar keyiflendik ki bunun üzerine Merkezefendi Köftecisinde en hakikisinden birer buçuk köfteleri indirdik mideye..

Gelelim Balat ‘ a ; renk cümbüşü içinde buldum kendimi..kesinlikle rahat değildim..hatta kendimi saldırıya uğrayacak gibi kastığımı söyleyebilirim..aldığım elektrik hiç olumlu değildi..rahat olamamam kısıtlı fotoğraf çekmeme sebep oldu. Ama benim için bir tane bile doğru kare yeterlidir bazen. Herşeyi o karede özetlemiş  veya 2-3 karede anlatabilmiş isem benim için bu büyük hazdır. Dedim ya eskimişliğin , yoksulluğun , kendi gibi olmayanlardan uzaklaşmanın resmidir bana göre Balat..Belki kırsa o zincirleri ve kucak açsa başkalarına kendi ismini hatırlayamamaktır tüm endişesi..Bilmem ki…