Her amatör uğraşıda olduğu gibi fotoğraf konusunda da rekabet önemli bir olgudur. İlk fotoğrafa başladığım zaman bende hemen bir yarışmaya katılmak istiyordum.Biran önce kendini ispatlamaya çalışan bıçkın fotoğrafçı misali:)..Deliler gibi bir yarışma ararken Fotopya tarafından düzenlenen bir yarışma buldum ve konusu İstanbul olan bu yarışmaya bir fotoğraf gönderdim. Gönderdiğim fotoğraf bana ve hocama göre İstanbul' u anlatıyordu. Belki çok klasik değildi. Yani bir tramvay , Haliç , Boğaz ,Tersane ,Karaköy ,Beyoğlu değildi..Ama benim için Gümüşsuyu bu fotoğraf ile buram buram İstanbul kokuyordu..Olsun dedi Hocam ! Sen İstanbul u bu gözden gördüysen yarışmaya da bunu gönder.. Bu senin İstanbul ‘ un..Özgünlük dedik inatla ve işte bu fotoğrafı gönderdik. Kazanan fotoğraf Haliç Tersanesinde bir sabah fotoğrafı idi..Çokta güzeldi gerçekten..2. olan fotoğraf Karaköy ve 3. Fotoğraf Boğaz..Ben ödül alamadım tabii :)..Biz biliyorduk aslında en azından mansiyon alacak bir fotoğraf göndermeyi..Ama göndermedik..Benim fotoğrafa belki de bakış açımı tamamen değiştiren bu deneyim bana en büyük ödüldü açıkçası..Neden mi ? Ben artık beğenilmesini umursamadığım fotoğraflar çekiyorum..Çok daha cesurum deklanşöre basarken..Acaba sorularım hiç yok !..Bu yüzden en büyük ödülü kazandığımı düşünüyorum..İşte tamamen benim İstanbul ‘ um !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder